Liseye başladığım yıl edebiyat öğretmenim her öğrenciye bir kitap ismi verir, öğrenciler de belirlenen süre içerisinde o kitabı okuyup okulun kütüphanesine bağış yapardı. İmkanı olan olmayan bir şekilde bulunur buluşturulur o kitap alınır okunurdu. Bulunur buluşturulur dediğime bakmayın aman pahalı bir kitap vermesin diye dualar ederdik içimizden. Kitapların ateş pahası olduğu dönemler... Şimdiki gibi online sitelerdeki kampanyalar o dönemde olmadığı gibi kitabı karış karış gezip arayıp fiyatını öyle öğrenir, alırdık. Bu yüzden aramız olmadı bizim hiç bu ödev ile. Ama nihayetinde ailelerimiz, başımızdan eksik olmasınlar, alırlardı her istediğimizi. İşte böyle bir ödev döneminde benim de payıma adını daha önce duyduğum fakat hiçbir kitabını dahi görüp dokunamadığım bir yazarın kitabı düştü. Binboğalar Efsanesi ... Adını bir türlü anlamlandıramıyordum kafamda. Kitap neyle alakalı, acaba neden bu kitabı seçti öğretmen, acaba sıkıcı mı vesaire sorular zihnimde yankılandı durdu. Uz...