Ana içeriğe atla

Pankek Fotoğrafım ve Pankek Tarifi

Selamlar dostlar.. Takip edenlerin de bildiği gibi şimdiye kadar yaptığım çekimlerde hep doğal ışık kullandım. Bazen sert olarak bazen reflektörlerle veya stor perde aracılığıyla yumuşatıp kullanıyorum. Esasında doğal ışığı kullanmak her ne kadar daha pratik görünse de zamanın kısıtlı oluşu nedeniyle hızlı olmanızı gerektirebiliyor. Saat 17:00 sonrasında yaptığınız çekimlerin açıkçası hiçbir tadı olmuyor. Bu nedenle çok erken saatlerde tüm hazırlıkları yapıp öğleden sonra çekimi yapmanız gerekiyor. İşte bu kısıtlı zaman diliminin arasına sıkışıp kalmamak adına artık harici ışık kullanımı konusunda kendimi geliştirmeye karar verdim.
Balkon kapımın stor perdesi softbox içinden süzülüp gelen ışığı yansıtsın diyerekten böyle bir düzen oluşturdum. Tam karşısında softbox bulunuyor.

Harici ışık kullanımı her ne kadar size istediğiniz saatte çalışma imkanı sunsa da doğru ayarlarda kullanmak ve ışığın yönünü ayarlamak belli bir bilgi gerektiriyor. Tabi bu konuya fazla girmeyeceğim. Belki daha sonra ki bir yazımda nasıl ayarlar kullandığımı ham fotoğraf ve düzenlenmiş fotoğraf eşliğinde sizlerle paylaşabilirim.



Tabi tüm bu düzeneği kurmuşken bari uğraşmama değsin diyerekten bir şeyler hazırlayıp çekmeye karar verdim. Tek başıma olduğum için de pratik, beni çok uğraştırmayacak bir şeyler yapmaya karar verdim. Aklıma pankek geldi. Hem yapımı basit hem de her evde bulunabilecek basit malzemeler gerektirdiğinden pankek yaptım. Sonuç kötü olmadı bence :) Son olarak tarifteki şeker miktarının az olduğunu belirteyim ama bence ideal. Neden derseniz, zaten sade olarak yemediğimiz için, bal, reçel veya çikolata ile servis edildiğinden dengeyi sağlıyor. Önerim siz de şekeri az kullanmaya gayret edin. Üzerine bir de diğer malzemeler gelince aşırı tatlı olacaktır. Bir de verdiğim tarif ile pankeklerin boyutuna bağlı olarak sanıyorum 8-9 adet çıkıyor. Çok büyük yaparsanız sayı düşecektir. Bu size kalmış. Ama 3 kişi için yeterli olacaktır bu tarif. 



Malzemeler:

1 Yumurta
1 Su bardağı süt
3 Yemek kaşığı toz şeker
1 Yemek kaşığı sıvı yağ
1 Su bardağından biraz daha fazla un
1 Paket vanilya
1/2 Paket kabartma tozu
1 Fiske tuz



Yapılışı:

1. Yumurtayı ve toz şekeri hafif köpürene kadar çırpın.
2. Sıvı yağı ve sütü ekleyip tekrar karıştırın.
3. Un, kabartma tozu ve vanilyayı birlikte eleyip karışıma ekleyin.
(Kıvamı çok sıvı olmamalı. Tavaya dökünce fazla yayılmayacak ama çok katı da olmayacak bir kıvamda olmalı. Bu nedenle ilave un koymanız gerekebilir. Kontrollü bir şekilde ekleyebilirsiniz.)
4. Kısık ateşte tavanızı ısıtın.
5. Yapışmazlığı iyi ise hiç yağlamadan veya çok az tereyağı ile yağlayıp kalan yapı peçete ile alın.
6. Belli bir ölçüde kepçe ile tavanın ortasına dökün ve hiçbir şekilde ellemeyin. Üstünde baloncuklar oluşmaya başladığı esnada diğer yüzünü çevirebilirsiniz.



Gördüğünüz gibi çok basit işlemlerle hazırlanıyor pankekler. Bir kaç püf noktası var tabi. Mesela ateşin miktarı sabit ve az olmalı. Harlı ateş veya sürekli değişken ateş kötü sonuç veriyor. Tavanıza çok fazla yağ koyarsanız üst kısmı göründüğü gibi prüzsüz olmuyor, yer yer beyaz kalıyor. Bu yüzden yapışmaz bir tavada yağsız yapın. Bir de ilk elin günahı olmaz derler :) tavaya ilk döktüğünüz pankek sıkıntı çıkartabilir diğerlerinden devam :) 

En başında da belirttiğim gibi bu tamamiyle deneme amaçlı bir çekimdi benim için. İlk defa bir flaşı soft box ile yumuşatıp, reflektörler aracılığıyla bir çekim yaptım. Şahsi olarak beğenmediğim noktalar mevcut elbette. Bunlardan en belirgini de kadraj. Bardak ile tabağın kesişmesini beğenmedim şahsen. Tabağı kesmek durumunda kaldım istemsizce ama o da aynı şekilde üzdü beni. Crop gövde üzerinde(550D) 85mm gibi bir lens ile iç mekanda çekim yapmak beni gerçekten zorluyor. Softbox belli bir yükseklikte kalıp yere daha fazla inmediği için (Bu aslında mümkün ama farklı bir düzenek gerektiriyor) underground yapacağım plakayı yatağımın üzerine koyduğum beyaz bir tahta plaka üzerine koydum, ilk fotoğraftaki gibi. Tripod da göründüğü gibi yine yatağın üstünde. Yani makinenin ekranından bakıp öyle netledim, kadrajı da böyle belirledim.. Dolayısıyla ne netlik ne de kadraj hoşuma gitti. Ama deneme olduğundan bunları es geçip sizlere sunmak istedim. Bundan sonraki gelecek çekimlerde daha dikkatli ve temiz sonuçlarım alacağımı umuyorum. 

Kolay gelsin :) 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uygulama İnceleme - My Study Life

Yeni bir uygulama ile tekrar buradayım. Zaman zaman hoşuma giden, benimle ortak noktada kesişen insanların beğenebileceği uygulamaları tanıtıyorum sizlere. Bu böyle devam edecek tabi ki çünkü sürekli yeni yeni ihtiyaçlar ve bu ihtiyaçları giderecek uygulamalar doğuyor. Lafı fazla uzatmadan sizlere My Study Life uygulamasından bahsetmek istiyorum. Öncelikle uygulama aslında öğrenciler için hazırlanmış olsa da çalışan insanların da kullanabileceği bir uygulama. Görev planınızı, iş akışınızı ve tabi asıl amacına uygun ders ve sınavlarınızı girip gerisini uygulamaya bırakıyorsunuz. Göreviniz başlamadan kaç dakika önce sizi uyarmasını isterseniz o süre içinde sizi uyarıyor. Uygulamayı açtığınızda sizi dört ana bölüm karşılıyor. Bunlar; Bugün,Görevler,Sınıflar ve Sınıflar bölümleri.  Sınıf bölümüne girdiğinizde haftalık programınızdaki dersleri, hangi binada oldukları, hangi sınıfta oldukları, saatleri ve süreleri ve hatta dersin hocasına kadar kaydedebiliyorsunuz. İşinizi kolaylaştı...

Haftasonu Sineması *2: Çizgili Pijamali Çocuk (2008)

Bu haftanın önerisi yine bir savaş filmi. 2008 yapımı II. Dünya Savaşı zamanında Nazi Almanyası'nda geçen bir hikayeyi anlatıyor. " The Boy in the Striped Pyjamas" yani, "Çizgi Pijamalı Çocuk"... Film bir dram filmi ve sonunu izlerken her ne kadar bir film olduğunu bilseniz de "Lütfen düşündüğüm gibi olmasın!" dedirtecek cinsten.  Görsel açıdan ve aslında içerik açısından çok beklentili olmamanızı öneririm ama savaşın  insanlara neler yapabileceği konusunda önceki öneri filmi gibi kan ve şiddetten uzak bir şekilde anlatan hatta bunu iki küçük çocuk arasında oluşan bağ ile anlatabilen bir film. Tabi görsel açıdan gayet yeterli bir film bunu söyleyeyim ancak aman aman kamera açıları barındırmayan bir film. Ama genel anlamda sizi görüntüleriyle büyüleyebilecek güce sahip. Artık aşina olduğumuz fakat bir o kadar da çarpıcı gerçekleri işleyen güzel bir film. Fazla detaya inmeyeceğim dediğim gibi. Hafta sonu vakit ayırabileceğiniz duygulu bir film.  F...