Daha önce yazmış olduğum bu yazımda sizlerle böyle bir yazı paylaşacağımdan bahsetmiştim. Günümüzde artık neredeyse her yaş grubundan çoğu insanın elinde birer akıllı telefon mevcut. Farklı platformlar üzerinde çalışan bu cihazların en güzel özellikleri tıpkı bilgisayarlar gibi yardımcı programlar (uygulamalar) ile bize çoğu alanda kolaylık sağlamaları. Her platformun kendine ait mağazasında sayısız uygulama hizmetimize sunulmuş durumda. Sayısız derken abarttığımı düşünenler olabilir ama durum gerçekten böyle. Tek bir uygulamanın neredeyse on farklı türevi mevcut bu durum da haliyle böyle bir sonuç doğuruyor. Peki tüm bu hayatımızı kolaylaştıran uygulamalar gerçekten sadece "hayatı kolaylaştırma" amacı mı güdüyorlar ? Tabi ki hayır. Bir çok uygulama amaçları dışında kullanılıyor. Elbette tüm uygulamalar para kazanmak için emek verilerek hazırlanıyor ama kötü niyetli bir çok yazılımcının sunduğu uygulamalar da mevcut. Bunun yanında sisteminizi yorma, pili çok çabuk tüketme gibi etkileri de var elbette... Bu konularda dikkat etmeniz gereken temel birkaç husus var tabiki. Bunlardan ilki uygulamaların indirilme rakamları. Ben bu yazıyı yazarken playstore üzerinde misal Facebook uygulamasının indirilme sayısı 27.074.681 idi. Tabiki bu rakama her uygulama erişemeyecektir fakat çok çok az indirilme oranına sahip uygulamalara şüpheyle yaklaşırsanız en azından kendinizi riske atmamış olursunuz. İkinci husus tabiki kullanıcı yorumları. Yine Facebook üzerinden örnek verecek olursam aldığı 5 yıldız (15.402.302) ; 1 yıldız (3.427.652)... Hemen ardından da yapılan yorumlar geliyor tabiki.
Tüm bu önlemler elbette çok çok sağlıklı sonuçlar vermeyebilir. Ama toplamlarında eğer yayımcı firma da belli bir nam salmış bir firma ise o uygulamayı gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. Ben de bugün size kendi telefonumda kullanmış olduğum ve memnun kaldığım uygulamaları tanıtacağım. Ama bunu yaparken Facebook, Twitter, Google+, Instagram, Youtube gibi artık neredeyse cihazların fabrika çıkışıyla kurulu gelen uygulamaları es geçeceğim. Daha çok herkesin bilmediği ya da denk geldiği fakat işlevini anlayamadığı uygulamalardan bahsedeceğim.
1. Snapseed
Google gerçekten çok iyi çalışan bir firma. Her ne kadar amacı insanların hayatını kolaylaştırmak gibi görünse de aslında tamamen kullanıcıların ilgi duyduğu alanları ve kişisel bilgilerini depolamak adına her türlü uygulamayı yapıyorlar. Ama tabi bunu kötü amaçlar için kullanmadıkları sürece bizler için sorun olmayacaktır. Google kişileri tanıma ve kişiye özel reklam sunma konusuna ekstra önem veriyor çünkü bu konuda ciddi paralar kazanıyor. Tüm bunlara rağmen ben bu firmayı ve ürettiği uygulamaları ve programları seviyorum. Bunlardan biri de Snapseed uygulaması. Çektiğiniz fotoğrafları bir çok şekilde düzenleme imkanı sunan bu uygulama hem hızlı çalışıyor hem de kaliteli sonuçlar sunuyor. Mutlaka her fotoğraf sevdalısının telefonunda olması gerektiğini düşünüyorum.
2. Google Camera
Hazır Google ile başlamışken öyle devam edeyim. Henüz tam olarak gelişmemiş bir uygulama ama ileride eğer geliştirilirse son derece verimli çalışacağından eminim. Özellikle "Photo Sphere" ve "Lens Bulanıklığı" seçenekleri eğer geliştirilirse çoğu telefonun sunmadığı kolaylığı sunabilir. Bu haliyle çok düzgün sonuçlar verdiğini söyleyemem ama dediğim gibi Google illaki gerekli düzenlemeleri yapacaktır ve sonuç güzel olacaktır.
3. Vsco Cam
Madem fotoğraftan başladık öyle devam edelim :) Bu uygulamayı günümüzde sanırım duymayan/kullanmayan sayısı çok çok azdır. Kimbilir belki de yoktur bilemiyorum :) Çektiğiniz fotoğrafları sanki analog film çekimleriymiş gibi gösteren efektlere sahip bu uygulama gerçekten çok güzel ve gün geçtikçe de farklı presetleri aynı zamanda yenilikleriyle gelişmeye devam ediyor. Benim de çok sık kullandığım ve çok sevdiğim bir uygulamadır. Eğer hala duymayan kullanmayan varsa bir bakıversin derim.
4. Afterlight
Liste içerisindeki tek ücretli uygulama olması bir yana fotoğraf adına bir çok farklı özelliği bünyesinde barındıran ve güzel efektler sunan tek uygulama aynı zamanda. Google'ın Snapseed'i ile çok benzer özelliklere sahip olduğundan eğer bir uygulamaya para vermek istemezseniz Snapseed size yeteecektir. Ama tabiki bu uygulamanın sunduğu efektler ve bir kaç farklı özellikten mahrum kalacaksınız ne yazık ki. Çok da dert değil diyenler 2,08 liralarını pantolon cebinin derinliklerinde sıcacık saklamaya devam edebilirler :)
5. Dropbox
Dropbox benim sıklıkla kullandığım uygulamaların başında geliyor. Hele ki öğrenci iseniz çerçekten çok çok faydalı bir uygulama. DSLR ile çektiğim fotoğrafları instagram üzerinden paylaşırken bile sıklıkla ziyaret ediyorum bu uygulamayı. Şöyle ki; çektiğim fotoğrafı pc üzerinde gerekli gördüğüm düzenlemeleri yaptıktan sonra küçük boyutlarda dropbox'a yolluyorum. Daha sonra telefon üzerinden uygulamayı açıp instagram ile paylaşıyorum. Tabi Dropbox kullanmadan da fotoğrafı yollayabilirsiniz cihazınıza ama nedense benim daha kolayıma geliyor bu yöntem. Ayrıca paylaştığım her fotoğraf sanal disk üzerinde saklanmış oluyor böylece telefon önbelleğini temizlemek istediğimde bunu korkusuzca yapabiliyorum. Zaman sonra bu fotoğrafları aradığımda aylara göre klasörlediğimden sanal diks üzerinde, internetin olduğu herhangi bir ortamda sorunsuzca bulabiliyorum. Tabi sırf fotoğraf adına düşünmemek lazım. Bir çok pdf ve epub dosyası yine Dropbox üzerinde klasörlenmiş durumda. Kısacası sanal disk imkanı sunan ve en efektif çalışan uygulama kesinlikle dropbox.
6. Google Keep
Akıllı telefonların çoğu hatta belki hepsi zaten bir not uygulaması ile geliyor fakat bu uygulamalar çok efektif çalışmıyorlar ne yazık ki. Tabi kullanıcının beklentilerini karşıladığı sürece sorun yok ama burda amaç daha kolay ve etkili bir şekilde işlerimizi halledebilmek. İşte bu noktada Google üstadımız yine yapacağını yapıyor ve size ücretsiz mis gibi bir uygulama sunuyor. Notlarınızı liste biçiminde, fotoğraf eşiliğinde kaydetmenize imkan sağlıyor. Tabi sadece bir not uygulaması diyemeyiz Keep için. Çünkü aynı zamanda size görev hatırlatmaları da yapıyor. Google hesabınızla senkronize olduğundan bir cihazda hazırladığınız not ve hatırlatıcıları çok rahat bir şekilde yeni bir cihaza da aktarmış oluyor. Samsung telefonlarda bulunan not uygulamasını çok fazla kullandım eski telefonlarımda ve her yeni telefona geçmek durumunda kaldığımda bu notları aktarmak (hatta aktaramamak) bir zulümdü benim için. Keep beni bu dertten kurtardı diyebilirim. Artık telefonumu istemsiz değiştirmek durumunda kalsam dahi notlarım olduğu gibi orada duruyor olacaklar. Hatta pc üzerinden tarayıcınız aracılığıyla bile ulaşabiliyorsunuz notlarınıza.
7. Pocket
Sanal disk, depolama falan demişken size bu enfes uygulamayı da anlatmak istiyorum. Bu uygulama yoğun bir hayat yaşayan herkesi memnun edecek bir uygulama ama bundan daha fazlası unutkan insanları memnun edecek bir uygulama oluşudur. Misal vereyim; diyelim ki Facebook anasayfanızda hızlı hızlı scroll yaparken bir arkadaşınızın paylaştığı bir link dikkatinizi çekti. Tıkladınız ama çok uzun bir yazıyla karşılaştınız. Okuyacak ne ortam ne de zaman mevcut. İşte bu esnada yardımıza Pocket koşuyor. Bu linki pocket ile saklayabiliyorsunuz yetmiyormuş gibi bir de ararken kolaylık olsun diye etiket ekleyebiliyorsunuz. Bitti mi ? Bitmedi :) Uygulamayı aynı zamanda bilgisayarınız üzerinde Chrome tarayıcınıza da kurarsanız hem bu işlerin aynısını pc için de yapabilirsiniz hem de telefonda okuyamadığınız veya tam olarak inceleyemediğiniz linkleri Pocket üzerinden koyduğunuz etiketler yardımıyla saniyeler içinde bulup okuyabilirsiniz. Kesinlikle kullanışlı ve muntazam çalışan bir uygulama.
8. Pushbullet
Pocket ile benzer ama biraz daha farklı bir uygulamadan bahsedeyim size hazır yeriyken. Bu uygulamanın temel amacı aslında tüm cihazlarınız arasında bir bağ oluşturup (hatta arkadaşlarınızla) bu cihazlar arasında link,fotoğraf vb verileri paylaşma imkanı sunuyor. Şöyle ki; tabletinize, telefonunuza, bilgisayarınıza bu uygulamayı kurup aktif ettiğinizde çok rahatlıkla istediğiniz veriyi (metin, fotoğraf, link) bir iki tıklamayla cihazlarınız arası yollayabiliyorsunuz. Uygulamayı kullanan arkadaşlarınızla da aynı şekilde tabi. Bununla da yetinmeyen uygulama misal siz kütüphanede pc üzerinde çalışırken ve telefonunuz ortam şartları gereği sessizdeyken cayır cayır size ulaşmaya çalışan aileniz veya sevdiceğinizden bir haber kalmamanıza imkan sağlıyor :) Çoğumuzun başına gelmiştir bu durum. Saatler sonra telefonun ekranına baktığınızda fark edersiniz cevapsız arama veya mesajları ama iş işten geçer :) İşte bu duruma bir son veriyor bu uygulama. Telefonunuzun ekranında bildirim namına neyi varsa anında sizi tarayıcınız aracılığıyla anında bilgilendiriyor.
9. Hangout
Arkadaşlarla paylaşım demişken iletişim alanına da bir el atmak istiyorum. Bu konuda kimsenin eksik kaldığını sanmıyorum ama ben çok sık kullandığım için bu uygulamayı da anlatmak istiyorum. İtiraf etmek gerekirse kullanmadan önce ben de önyargılıydım ama zamanla en çok kullandığım uygulamalar arasına girdi. Uzak mesafelerdeki arkadaşlarımızla, sevdiklerimizle, ailemizle önceleri msn mesenger aracılığıyla görüşürdük. Zaman sonra tabi MSN gitti ve yerine Skype geldi. Biz de Skype'a geçiş yaptık ama açıkcası beni hiç memnun etmedi. Sürekli yaşanan ses sorunları ve kopmalar bizi farklı uygulamalara yönlendirdi. Bu esnada Hangout ile tanıştık. Sesli veya görüntülü görüşme adına bir çok uygulama var malum ; Facebook, Viber, Skype ve çok yakın bir zamanda Whatsapp de dahil olacak bu listeye. Ancak ne var ki içlerinden en az kopma ve en kaliteli sese sahip olanını yine Google amca sunmuş bizlere. Bizzat denedik ve sonuç bu. Ama tabi Facebook'un da bu konuda hakkını yemek istemem. Sesli görüşmelerde kesinlikle çok iyi netice koyuyor ortaya. Ama hem pc hem telefon üzerinden hem sesli hem görüntülü olmak üzere genel anlamda en etkili uygulama kesinlikle Hangout. Halihazırda çok az arkadaşım kullanıyor fakat tek bir kişi için bile müptelası oluyorsunuz diyip susayım <3 :D
10. Google Fit
Eveeett o kadar Google dedik dedik madem son Google uygulamasına yer vereyim şimdi. (Son diyorum fakat burada paylaşmadığım -gerek görmediğimden- bir çok google uygulaması kullanıyorum. Playstore üzerinden Google uygulamalarına bir göz atın mutlaka) Son zamanlarda akıllı telefonlar ile çok güzel adımlar atıldı. Bakın buraya dikkat "adımlar atıldı" :) Bunlardan biri de sağlık uygulamaları. Bu uygulamalara bu denli özen gösterilmesi, geliştirilmesi gerçekten çok çok hoş. Hele ki Samsung gerçekten teşekkürü hak ediyor. Çünkü hem bu uygulamaları piyasaya süren hem de kızılötesi ışınlarla nabız ölçme gibi yaratıcı neticeler üreten ilk firmadır kendileri. Attıkları bu adım sayesinde son zamanlarda gelen haberlere göre Google (yine Google :D ) çok özel bir bileklik patenti almış. Bu bilekliğin en önemli özelliği kanser hücrelerini tespit edebilecek olmasıymış. Düşünsenize ne kadar güzel bir hizmet değil mi ? Umuyorum ki çok iyi sonuçlar alınsın bu emeklerin karşılığında. Tabi halihazırda her cihaz nabız ölçme gibi özellikler sunamadığından bize de sadece attığımız adımları saymak, yaktığımız kalorileri hesap etmek, kaç km koştuğumuzu kontrol etmek gibi alternatifler kalıyor. İşte Google amca da bize böyle bir uygulama sunuyor. Diyor ki ben zaten derinize nufuz etmişim bari bırakın bunu da ben yapayım. :) Eğer böyle bir uygulama arıyorsanız bir bakın derim ama tabi pil tüketimi konusundaki canavarlığını göze almanız gerekiyor. Bu uygulamalar güzel ama genel olarak kesin sonuç vermeleri imkansız. Ama gerçeğe en uygun sonucu alabilmek adına GPS ve internetiniz sürekli açık olmalı. Tabi etkinliğiniz süresince. Eğer bunu sağlayabiliyorsanız gerisini Fit' e bırakın. Tüm google uygulamaları gibi gmail hesabınız ile senkronize olduğundan verileriniz tüm cihazlarınıza aktarılıyor. Belki de Google uygulamarını bu kadar sevdiren bu özelliğidir. Tek hesap ile tüm uygulamalar, tüm cihazlar senkronize halde.
11. Spotify
Biraz da işin eğlence kısmı var değil mi. Müzik ruhun gıdası mı dır yoksa afyonu mudur bilemem ama ben seviyorum :D Müzik ile çocukluktan beri haşırneşir olmanın bir getirisi olarak da kaliteli, temiz bir şekilde dinlemekten keyif alıyorum bir tek. İşte Spotify bu konuda bence çok çok güzel bir uygulama. Tabi burda şunu da ekleyeyim; Spotify iyidir Deezer kötüdür fanatikliği çok çok yersiz. Bu alanda zaten bir çok uygulama mevcut; last.fm, 8tracks, soundcloud, deezer, grooveshark vs vs.. İçlerinde beni en çok mutlu eden Spotify olduğundan ben onu yazma gereği duydum. Cihazımda diğer uygulardan bir kaçı da mevcut. Spotify için abonelik yapmayı bile düşünüyorum fakat henüz netleşmedim diyebilirim. Arada bir reklam dinlemek beni çok bozmuyor bu nedenle aylık 10 liralık bir masraftan kurtuluyorum.
12. g String
Müzikten bahsetmişken yine müzikle ilgilenen bir insan olduğumdan Bağlama akordu yapmak ve doğru sesleri alabilmek adına çok sık kullanılan akord cihazlarının uygulamalarından da bahsedeceğim. Önceleri harici bir cihaz taşımak sorunda kalıyorduk gerek gitar gerek bağlama için ama akıllı telefonlar bu konuda da işimizi kolaylaştırdılar. Bu ilginç isme sahip ^_^ arkadaşımız, ücretsiz ve gayet kullanışlı bir uygulama. Google play üzerinde Tuner özelliği sunan yine bir çok uygulama mevcut fakat fiyatları gerçekten fazla. Mesela arayüz olarak en beğendiğim Cleartune-Chromatic Tuner uygulaması 8.77 TL olarak ücretlendirilmiş. Esasında gString ile aynı işi yapan ama reklamsız çalışan ve güzel bir arayüz sunan bir uygulama isteyenler için önerebilirim. Sonuçta bu rakamı bir kere veriyorsunuz. Benim için çok dert olmadığından ben gString kullanıyorum ve memnunum. Ki çoğunluk da benim gibi düşünmüş olacak ki 177.056 indirilme ile gString, 1.762 indirilme ile CCT uygulamasını biraz arkaplanda bırakmış.
Evet dostlar eğer sıkılmadan okuyup buraya kadar gelebildiyseniz teşekkür ederim :) Uzunca bir yazı oldu ama kullandığım ve işime yarayan uygulamarı anlatmak istedim sizlere. Umarım işinize yaramıştır.
Keyifli günler...
Yorumlar
Yorum Gönder